Sesletim Sorunları Okumayı Öğrenmeye Engel mi?
Konuşma problemi olmayan çocuklar konuşma gelişimlerini okul öncesinde tamamlarlar. Bunun yanı sıra okumayı öğrenmek için gerekli hece farkındalığı, fonem (ses, harf) farkındalığı, sesleri birleştirebilme gibi beceriler de okulöncesinde edinilmiş olmalıdır.
Sesletim sorunu olan çocuklar ise bazı sesleri üretemez. Çocuğun okumayı, bazı sesleri üretememesine karşın, yaşıtları kadar kolay öğrenip öğrenemeyecek olması, sesleri neden üretemediğine bağlıdır. Sesletim sorunları genellikle: ·
İşitme engeline
· Sesbilgisel (fonolojik) sorunlara
· Motor kontrol problemlerine ( kasların kontrol ve koordinasyonu)
· Anatomik sorunlara (yarık damak dudak, diş ve çene yapısı, büyük dil gibi)
· Dikkat eksikliğine
· Bilişsel ve genel geriliğe
· Tespit edilemeyen nedenlere, bağlıdır.
Sorunun temelinde işitme engeli, fonolojik problemler, dikkat eksikliği veya bilişsel ve genel gerilik yoksa, çocuğunuz okumayı öğrenmekte zorluk çekmez. Böyle çocuklar genelde az sayıda sesi üretemez ve bu seslerden birkaçını üretemese dahi çocuğun ne dediği ufak bir çabayla anlaşılabilir.
Örneğin bir çocukta sadece sesletim problemi varsa;
“Anne ben çok acıktım.” cümlesini
_Anne ben şot ajıttım” “Kardeşim bana şeker vermiyo” cümlesini
-Kaadetim bana çekel beemiyo” diye üretebilir.
Görüldüğü gibi her iki hatalı üretim de yüksek anlaşılırlıktadır. Çocuğunuzun sesletim sorunu anlaşılırlığını ancak bu kadar etkiliyorsa büyük ihtimalle çocuğunuz okumayı yaşıtları kadar kolay öğrenecektir. Böyle bir çocuk artikülasyon terapisi aldığında büyük bir hızla üretemediği sesleri üretmeye başlayacaktır. Almadığı durumda ise büyük ihtimalle okuma yazmayı öğrendikten sonraki birkaç yıl içinde sesletim sorunlarının üstesinden kendiliğinden gelecektir.
Yine de dil ve konuşma terapisti olarak tavsiyem okul öncesinde terapi alıp, yaşıtları kadar anlaşılır konuşamamanın getireceği psikolojik sorunlardan ve toplumsal önyargılardan kurtulmasıdır. Bazen bu çocuklar, yaşıtlarınca ve çocuğun sorunun oldukça basit olduğunun farkında olmayan sınıf öğretmenince baskıya maruz kalırlar ve etiketlenirler.
Eğer çocuğunuzun sesletim sorunu bu kadar hafif değilse, bir başka deyişle sadece sesletim sorunu yoksa okumayı yaşıtları kadar kolay sökemeyecektir. Bu durumda çocuğunuzun okulöncesinde, ideal olarak dört-dört buçuk yaşından itibaren, dil ve konuşma terapisi alması gereklidir. Elbette çocuğunuzun sesletim sorununun bağlı olduğu nedene göre, diğer alanlardan da destek alması, bazı durumlarda ise medikal hatta cerrahi müdahale seçeneklerine başvurulması bile gerekebilir.
Her durumda, eğer çocuğunuz 4 yaşına gelmişse ve (R sesi dışında) bazı sesleri üretemiyorsa, bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilmesi gerekir. Böylelikle gereksiz risklerden ve etiketlenmekten kurtulur ve çocuğunuzun terapiye ihtiyacı olup olmadığını öğrenebilirsiniz.